yorulmak bilmez avcılar
Kediler

yorulmak bilmez avcılar

 Bazen bir kedinin tam olarak evcil bir yaratık olmadığı anlaşılıyor. Çünkü en şefkatli ve şımarık mırıltı bile, kural olarak, vahşi akrabalarıyla aynı sabırlı, becerikli ve aceleci avcı olarak kalır.Elbette şehirdeki bir apartman dairesinde yaşayan bir kedi için topların ve diğer oyuncakların avlanma olasılığı canlılara göre daha fazladır. Ancak zarif evimiz fare, sıçan, kuş veya balık yakalamaya hiç de karşı değil. Tabii ki kurbanlara ulaşabildikleri zaman. Bu nedenle evi sadece vizon balinasıyla değil, daha küçük hayvanlarla da paylaşıyorsanız onların güvenliğine dikkat edin. Bazen özgür bir yaşam süren (örneğin kır evinde) bir kedi, avlanma zevkini sizinle paylaşmak ister ve avını eve getirir. Bu durumda, sahipler genellikle ahlaki eziyetle eziyet görürler. Sonuçta, masum bir şekilde öldürülen bir fare veya kuş (elbette daha çok bir kuş) üzücü! Ancak öte yandan kedinin ölümünden kediyi sorumlu tutmak zalimliktir; bu şekilde işler. 

Fotoğrafta: bir kedi fareyi avlıyorEn sevdiğinize bir göz atın. İşte burada, görünüşte huzur içinde güneşte uyukluyor. Ancak en ufak bir hışırtıyı duyar ve hemen uyanır. Ya donup kurbanı bekliyor (kaslar gergin, dikkat yoğunlaşmış) ya da dikkatlice gizlice yaklaşmaya başlıyor. Kedi başını farklı yönlere hafifçe sallayıp kuyruğunu seğiriyorsa atlamaya hazır olduğu anlamına gelir. Hızlı bir atış – ve av dişlerin arasında. Hayvan davranış uzmanı Desmond Morris, bir kedi avlarken avın türüne göre "ölümcül darbe" için üç seçenek belirledi.

  1. "Fare". Kedi avın üzerine atlıyor.
  2. "Kuş". Kedi avını havaya fırlatır ve peşinden atlar.
  3. "Balık". Kedi avına pençesiyle vurur ve onu yakalamak için keskin bir şekilde döner.

 Her üç yöntem de bir kedide “programlanmıştır” ve hayatı boyunca oyun becerilerini geliştirir. Bir kediyi avlamak çok fazla güç ve enerji gerektirir; beceri, el becerisi, iyi tepki ve esneklik gerektirir. Düzenli egzersizin kedinin sağlığı üzerinde olumlu etkisi vardır ve onu formda tutar. Bu yüzden evcil hayvanınızın avlanmasını yasaklamaya değmez. Dört ayaklı arkadaşınız aktif bir yaşam tarzı sürdürme arzusuyla yanmıyorsa, onu günde 2-3 kez av oyununa "itmeye" değer. Kedinin enerjisini "barışçıl amaçlarla" boşa harcama fırsatı yoksa, öfkelenmeye başlayabilir (çoğunlukla akşamları): miyavlayabilir, evin içinde koşabilir ve yoluna çıkan her şeyi yıkabilir.

Yorum bırak