9 Adımda Bir Papağanla Nasıl Arkadaş Olunur?
Kuşlar

9 Adımda Bir Papağanla Nasıl Arkadaş Olunur?

Papağan birkaç aydır sizinle yaşıyor, ancak hala omzunuza oturmak için acelesi yok, sempatisini göstermiyor ve genellikle herhangi bir temastan kaçınıyor mu? Onunla nasıl iletişime geçilir? makalemizde ele alacağız.

Kuşla temas kurmaya geçmeden önce, onun sağlıklı olduğundan ve iyi hissettiğinden, temel ihtiyaçlarının karşılandığından emin olmalısınız. 

Papağan bir şey için endişelenirse, kötü yerse veya yeterince uyumazsa, arkadaşlığa uygun olmayacaktır.

Kuş bilimciyle iletişime geçmek ve evcil hayvanı bir arada tutma koşullarını gözden geçirmek en iyisidir.

  • Adım 1. Doğru evcilleştirin.

Bir papağan, onunla kötü bir deneyim yaşadığı için bir kişiden kaçabilir.

Papağanlar hassas, duygusal evcil hayvanlardır, herhangi bir dikkatsiz hareketten kolayca korkarlar. Belki de kuşu evcilleştirirken hatalar yaptın. Ya da belki papağan sizden önceki sahibiyle olumsuz bir deneyim yaşadı. yazımızda anlattık. Bu önerileri hizmete alın ve baştan başlamayı deneyin.

Önemli olan papağanın güvenini kazanmaktır. Menfaat güvenden doğar.

  • Adım 2: Stres seviyenizi azaltın.

Mükemmel ev sahibi olabilir ve işleri doğru yapabilirsiniz. Ancak duvarın arkasındaki komşular birkaç aydır onarım görüyor olabilir, yakındaki otoyol nedeniyle dairenizde gürültü olabilir veya kedi papağanı dikkatle izliyor olabilir. Bu tür faktörler kuşu şiddetli strese sokar ve stres arkadaşlık kurmaya elverişli değildir. Kuşun davranışını gözlemleyin, stres faktörlerini belirlemeye çalışın ve mümkünse onları ortadan kaldırın.

Papağan kendini güvende hissetmelidir. Bu olmadan, iletişim kurmak imkansızdır.

  • Adım 3. Kafes için doğru yeri seçin.

Odanın en sık ziyaret ettiğiniz kısmına papağanlı bir kafes yerleştirmek daha iyidir. Sadece bilgisayar başında çalışıyor veya kitap okuyor olsanız bile bir papağanın sizi yandan izlemesi faydalı olacaktır. Böylece şirketinize alışacaktır. Biraz zaman geçecek ve uzun süre onun görüş alanında olmazsanız sıkılacaktır.

  • Adım 4. Kafesi aksesuarlarla aşırı doldurmayın.

Kafeste çok fazla oyuncak ve aksesuar olmamalıdır ki papağan etrafta olup bitenlerle ilgilensin ve fazla çalışmasın.

Papağanla ilişkiniz düzelene kadar kafese ayna koymamalısınız. Temas kurmayı engelleyebilir: papağan, yansımasıyla iletişim kurmaya başlayacak ve sahibine ilgi göstermeye daha az teşvik edecektir. Aynı nedenle bir papağan kafeste tek başına yaşamalıdır. Ona tüylü bir arkadaş eklerseniz, kuş onunla iletişimde kendisini yeniden yönlendirecektir.

    Papağanla temas kurulduğunda kafese ayna asmak veya başka bir papağan eklemek mümkün olacaktır.

  • Adım 5. Her fırsatta papağanla iletişim kurun.

Kafesin yanından geçtiğinizde, suluktaki suyu değiştirdiğinizde, yeni mama eklediğinizde veya kafese bir ödül koyduğunuzda papağanınızla nazikçe konuşun. Amaç, sesinizle olumlu çağrışımlar geliştirmektir. Papağanın şöyle bir şey düşüneceği tahmin edilebilir:Sahibinin sesini duyuyorum – Nefis bir ziyafetim var. Sahibi iyi!'.

  • Adım 6: Levrek numarasını deneyin.

Papağan kendini iyi ve sakin hissettiğinde, onunla biraz egzersiz yapmayı dene. Bir çubuk alın, kafese koyun ve kuşu tünek olarak sunun. Bunu yapmak için, çubuğu yavaşça kuşun midesine getirin: büyük olasılıkla papağan otomatik olarak çubuğa atlayacaktır. Asayı bir süre kafeste tutun, hemen çıkarmak için acele etmeyin. Kuşun alışmasına izin verin. 

Papağan çubuğa kolayca zıplamayı öğrendiğinde, sopa yerine parmağınızı çubuğa koyun. Papağan parmağınıza atlarsa, bu harika. Değilse, sorun da değil. Birkaç egzersiz ve iyi olacaksın!

Papağan güvenle parmağınıza atlamaya ve onu tutmaya başladıktan sonra, onu kafesten dikkatlice çıkarabilirsiniz. İlk aşamalarda çok yavaş hareket edin ve kafesten uzaklaşmayın. Papağanı korkutmamaya çalış. Bu harekete alıştığında papağanı odanın içinde hareket ettirebilir ve parmağınızdan omzunuza aktarabilirsiniz. Ana şey sabırlı olmaktır.

  • Adım 7. Temas noktalarını dağıtın.

Kuşun size alışması için görüş alanında olması ve onunla konuşmanız yeterlidir. Papağana mümkün olduğunca sık ulaşmaya veya onu almaya çalışmayın. Papağan henüz size alışmamışsa bu davranış onu daha da korkutabilir.

Günde 20-30 kez 2-3 dakika papağanla ders vermek yeterlidir.

  • Adım 8. Papağanı doğru şekilde tutun.

Bir papağanla ilgilenmeniz gerekiyorsa, doğru yapın. Avucunuzu sakin bir şekilde papağanın arkasına yerleştirin ve parmaklarınızı tıpkı bir fincan kahve içer gibi nazikçe ama sıkıca etrafına sarın. Başparmağınız papağanın kafasının bir tarafında, işaret parmağınız diğer tarafında olacak.

Papağanı ellerinizle kafesten dışarı çekmemeye ve geri koymak için tutmamaya çalışın. Ona uçmayı ve kafese geri dönmeyi öğretmek daha iyidir. Bu çok daha az travmatik ve üstelik kuş için daha az heyecan verici.

Elinizi kafese soktuğunuzda papağan huzursuzca kafesin etrafında debeleniyorsa hemen çıkarmayın. Elini sabit tut. Sakinleşmesi ve elinizin onu tehdit etmediğini anlaması için papağana zaman tanıyın. Papağan tamamen iyileştiğinde elinizi yavaşça kafesten çıkarın.

  • Adım 9. Profesyonel destek alın.

Son olarak, en önemli tavsiye. Papağanınızın davranışında sizi endişelendiren veya endişelendiren bir şey varsa, bir ornitologla iletişime geçin. 

Papağanlar doğası gereği oldukça temkinli ve çekingendir. Bunları ele alırken hata yapmamaya çalışmak önemlidir, çünkü kaybedilen güvenin yeniden kazanılması çok zor olacaktır.

Size ve kuşlarınıza en güçlü, en mutlu dostluğu diliyoruz!

Yorum bırak